T.C İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
(E) ANKARA
Sayın Bakanım
Süleyman SOYLU, 08.02.2023
Sayın Bakanım, 06.02.2023 sabah saat 04:17’de Türkiye’de 11 il ve ilçelerinde, köylerinde olan deprem Birecik ve Halfeti halkını derinden üzmüştür. Ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyor, enkaz altında kurtarılmayı bekleyenlere bir an önce çıkmaları için dua ediyoruz. Evleri yıkılanlara, dışarda kalanlara, mağdur olanlara devletimiz bir an evvel yardımcı olmalıdır.
Sayın Bakanım, Yüksek yapılar Türkiye’nin dengesini bozmaktadır. Belediyeler vatandaşlara en fazla 3 katlı bina yapımına onay vereceği yerde bazı yerlerde 20-30 katlı binaların yapımına bazı yerlere ise 2-3 katlı bina için ruhsat vererek hem keyfi hem de şehrin yapısına uygun olmayan hem de riskli işlere girişip halkımızın barınması açısından deprem vb. olağanüstü yıkımların önünü açmış bulunmaktadırlar. Türkiye deprem bölgesidir. Dikey mimari yüksek bina yapılması sakıncalıdır. Devlet ve belediyeler yüksek bina yapılmasına izin vermemelidir, yasaklamalıdır. Nerdeyse helikopter uçuş yüksekliğinde konut dikiliyor ve helikopterlerin ulaşım yolu kapanır hale geliyor. Dolayısıyla ülkemiz ve memleketimiz deprem bölgesi olduğundan bu hususa dikkat edilmelidir. Hükümet Kaçak yapılara imar barışından ruhsat vermemelidir. Bazı belediyeler ruhsat vererek rant sağlamaktadır. Binalar yapılırken yapı denetleme mekanizması binaları kontrol etmemektedir. Bazı belediyeler rant için kaçak yapılara ruhsat verip kaynak sağlamamalıdır. Devlet kaçak yapılara af vermemelidir. Türkiye deprem bölgesi olduğu için en fazla kat sayısı 2 ve 3’ü geçmemelidir. Eski yazılarımda bahsettiğim üzere 3. kattan fazla binalara ruhsat verilmesin. Giriş katı 1.kat, 2.kat ve 3.kat olmalıdır. Yapılan binalar çimentosuyla demiriyle bina bitene kadar devlet kontrolünde olmalıdır. Kolon ve kiriş etriyeleri kaynaklı olmalıdır. Deprem olduğunda elektrik kesildiğinde vatandaş yüksek binadan aşağı inemez duruma gelmektedir. Bina merdivenleri çökmektedir ve vatandaşın binadan çıkışı zor olmaktadır. Millet olarak enkaz altında kalmaktayız. Bu arada devletimiz kiralara bir an önce bir sınırlama getirilmelidir. Asgari ücretle çalışan işçiler kira ödeyemez hale gelmiştir. Kimse kafasına göre fiyat belirlememeli, fiyat sınırlaması devlet kontrolünde olmalıdır.
Sayın Bakanım, Ülkemizdeki fabrikalarda üretilen ürünlerin hepsi tüketiciye ulaşana kadar kontrol altında olmalıdır. İğneden ipliğe kaça mal ettin kaça sattın yasası olması lazım. Serbest Piyasa Ekonomisi kaldırılmalı, her şey devletin kontrolünde olmalıdır. Ticaret ve Sanayi Odaları fiyat kontrolüne müdahale edemezler. Çünkü Ticaret ve Sanayi Odalarının polisi ve askeri yoktur. Devletimizin polisi ve askeri vardır. Devletimizin her şeye gücü yeter.
SAYFA 47
(F)
Devletimizin müdahale yetkisi vardır. Devlet kontrol etmeli ki çıkarcılara fırsat verilmesin. Bir an önce ülkemize gelen mülteciler memleketine gönderilmelidir. Nüfus sayısı azaltılmalı ki ev ve dükkânlar boşaltılsın, vatandaşlarımız rahat etsin. Ayrıca yabancı uyruklulara hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti kimliği verilmeden kanuni sınırlamalar getirilmelidir. Türkiye’de yabancılara ev ve dükkân satılması engellenmeli ve tapu verilmemelidir. Devlet bu duruma bir an önce müdahale etmelidir. Ayrıca İlçe belediyelerinin Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olması yanlıştır. Eski tarihlerde olduğu gibi her belediye kendi bünyesinde çalışmalı, her belediyenin bütçesi ayrı olmalı ve her belediye kendisinden sorumlu olmalıdır.
Sayın Bakanım, Bakanlar, milletvekilleri ve maaş alan belediye başkanları en az beş maaş bağış yapmalıdır. 80-100 bin TL maaş alan devlet memurları da en az 5 maaş bağışta bulunmalıdır. Ayrıca Devlete külfet olmamaları için maaşları da düşürülmelidir. Alacakları maaş 15-20 bin TL’yi geçmemelidir. Güçlü ve maddi gücü yerinde olan, paraya ihtiyacı olmayan, devletin parasında gözü olmayan bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları ve muhtarlar gönüllü olarak devlete hizmet etmelidirler. Eskiden muhtarlar maaş almazlardı. Mahallede odası, kahvesi olan ve mahalle büyüğü olarak sözü geçen muhtar gönüllü hizmet verirdi. Bazı belediye başkanları maaş almamakta gönüllü olarak da görev yapmaktadırlar. Milletvekilleri seçildikleri il ve ilçelerde ikamet etsin ve büroları bulunsun. Vatandaşları Ankara’ya kadar yormasınlar. Türkiye’de 600 milletvekili sayısı fazladır. 200 tane milletvekili Türkiye için yeterli olacaktır. Dolayısıyla önce devletimiz düşünülerek fazla zarara uğratılmaması gereklidir. Tanıdığım ve bildiğim bazı Belediye Başkanları gönüllü olarak ücret almadan görevlerini en iyi şekilde yapmaya çalışıyorlar. Ben Sadettin BİLGİN olarak 1985 yılından bu yana Birecik Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmaktayım. Ne ben ne de yönetimim ne Birecik Ticaret ve Sanayi Odasından ne de Organize Sanayi Bölgesinden bir tek kuruş maaş ve huzur hakkı almadık ve almayacağız. Bu görevi gönüllü olarak yapmaktayız.
Sayın Bakanım, Son zamanlarda yaşanan doğal afetler aslında bize Allah’ın son uyarılarıdır. Çünkü insanlık birçok değerini kaybetmiş ve azgınlığa sürüklenmiştir. Kadın ve Erkekler toplum ahlaki durumlara göre giyinmelidir. Açık giyinmek marifet veya medeniyet değildir! Eğer öyle olsaydı hayvanlar herkesten daha medeni ve marifetli olurdu. Bu da Allah muhafaza ülkemiz ve milletimiz açısından bizleri daha kötü günlerin beklediğini göstermektedir. Millet olarak kendimizi sorgulamamız gerekir. Ayrıca eşarp takıp takmamak insanların kendi tercihidir. Bunu siyasete malzeme etmenin gereği yoktur. Takıp takmamak insanların dikkatini çekmemektedir Gereğini bilgilerinize arz eder/Sağlıklı günler dilerim.
SAYFA 46 Sadettin BİLGİN
Birecik Ticaret ve Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı